Signed in as:
filler@godaddy.com
Signed in as:
filler@godaddy.com
Bu çok sık karşılaştığımız bir durum.
Çocuklara özellikle Türkiye’de ODD tanısı konduğunda, davranışlarının kökeninin aslında PDA, otistik özellikler veya DEHB temelli olabileceği gözden kaçabiliyor.
PDA profilinde görülen “karşı gelme” davranışı, inatçılıktan değil;
yüksek talep baskısı → artan kaygı → kaçınma/direnç döngüsünden kaynaklanır.
Bu nedenle geleneksel disiplin veya sadece davranış düzeltmeye odaklı yöntemler çoğu zaman işe yaramaz.
Çocuğu desteklemek için:
Davranışın arkasındaki kaygıyı anlamak
Talep baskısını azaltmak
Seçim hakkı ve esneklik sunmak
İşbirliğine dayalı, güven temelli yaklaşım geliştirmek
çok daha etkili olur.
PDA, otizm ve DEHB alanlarında Türkiye’de değerlendirme süreçleri sınırlı olabildiğinden, sadece yeni bir tanı aramak yerine;
çocuğun profilini, ihtiyaçlarını ve günlük hayatını anlamaya odaklanmak daha işe yarar.
1.Sosyal Davranış ve İletişim
- Sosyal etkileşimleri analiz ederek öğrenir; diğer insanların davranışlarını gözlemler, taklit eder ve maskeler.
- Genellikle birkaç yakın arkadaş tercih eder; büyük gruplarda zorlanır.
- Sohbetleri başlatmakta veya sürdürmekte zorlanabilir; konuşmaları genellikle anlamlı ve derindir, yüzeysel sohbetlerden kaçınır.
- Sosyal ipuçlarını (jest, mimik, beden dili, ses tonu) okumakta zorlanır; bazen fazla doğrudan veya yanlış zamanlamayla konuşabilir.
- Benzer kişilerle ilişkilerde daha rahat hisseder; ancak farklı sosyal dinamiklerde sık sık yanlış anlaşılır.
- Sosyal yorgunluk ve maskelenme sonrası tükenmişlik sık görülür.
2.Duygusal Dünyası
- Duygular çok yoğun yaşanır; küçük olaylara bile aşırı tepki verilebilir.
- Duygusal sınırlar belirsiz olabilir; başkalarının duygularını fazlasıyla içselleştirebilir (yüksek empati).
- Duygusal yorgunluk ve tükenmişlik dönemleri olur, bu dönemlerde yalnız kalma isteği artar.
- Ergenlikte veya yetişkinlikte anksiyete, depresyon, yeme bozukluğu veya kimlik karmaşası görülebilir.
- Eleştirilere karşı aşırı duyarlıdır ve reddedilme korkusu yoğun yaşanabilir.
3.Duyusal Hassasiyetler
- Gürültü, ışık, dokunma, koku gibi duyusal girdilere aşırı hassasiyet gösterir.
- Bazı kumaşlara, etiketlere veya belirli yiyecek dokularına tahammülsüzlük olabilir.
- Duyusal aşırı yüklenme durumlarında öfke, ağlama veya kapanma yaşanabilir.
- Rutinler ve tanıdık çevre güven hissi verir.
4.Zihinsel Özellikler ve Ilgi Alanları
- İlgi alanları yoğun, derin ve uzun sürelidir.
- Bir konuda uzmanlaşabilir, detaylara takılabilir.
- Zihinsel yorgunluk nedeniyle dikkat dağınıklığı veya unutkanlık görülebilir.
- Detaylara takılma, analitik düşünme ve sistematik gözlem güçlüdür.
5.Kimlik, Benlik, Maskeleme
- Küçük yaşlardan itibaren 'ben farklıyım' hissi baskındır.
- Topluma uymak için rol yapar, farklı ortamlarda farklı kimlikler sergileyebilir.
- Gerçek kimliğini bastırmak tükenmişlik ve depresyona yol açabilir.
- Tanı aldıktan sonra kimlik bütünleşmesi yaşanabilir.
6.Çocukluk Dönemi Belirtileri
- Diğer çocuklara kıyasla erken olgun veya farklı olarak tanımlanır.
- Tekrarlayan oyunlar veya yaratıcı rutinler belirgindir.
- Sosyal oyunlarda kuralların bozulmasından rahatsız olur.
- Sessiz ama yoğun düşünce trafiğine sahiptir.
7.Yetişkinlerde Görülen Belirtiler
- İş hayatında sosyal politikaları anlamakta zorlanır; açık ve dürüst davranır.
- Tükenmişlik, iş değişimi veya ilişkilerde kopma yaşanabilir.
- Düzen ve rutin anksiyeteyi azaltır.
- İlişkilerde duygusal karmaşa veya fazla verici olma görülebilir.
8.Fiziksel ve Biyolojik Özellikler
- Uyku bozuklukları, migren, sindirim sorunları veya kronik yorgunluk sık görülür.
- Hormon döngülerine (PMS, PMDD, menopoz) bağlı olarak belirtiler artabilir.
- Duygusal durum bedensel hassasiyetleri etkileyebilir.
9. Güçlü Yönler ve Potansiyeller
- Derin empati ve adalet duygusu.
- Detay fark etme ve güçlü sezgiler.
- Sanatsal yaratıcılık ve analitik düşünme.
- Doğaya ve doğruluğa bağlılık.
- Dürüstlük, güvenilirlik ve sorumluluk bilinci.
Kaynaklar
- Sarah Hendrickx – Women and Girls with Autism Spectrum Disorder
- Rudy Simone – Aspergirls
- Jennifer Cook O’Toole – Autism in Heels
- Jenara Nerenberg – Divergent Mind
- Jean Kearns Miller – Women from Another Planet?
- Cynthia Kim – Nerdy, Shy, and Socially Inappropriate
- Bianca Toeps – But You Don’t Look Autistic At All
- Akademik makaleler ve kadın otistik bireylerin kişisel anlatıları
Öğretmenler, DEHB’yi ailelere anlatırken karmaşık tıbbi terimler yerine sade, anlaşılır ve empatik bir dil kullanmalıdır.
DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu), çocuğun tembel ya da isteksiz olmasıyla ilgili değildir.
Bu durum, beynin dikkat, planlama, zaman yönetimi ve duygusal düzenleme alanlarının biraz farklı çalışmasından kaynaklanır.
Ailelerin anlaması gereken en önemli nokta şudur:
DEHB bir “davranış sorunu” değil, destek gerektiren nörogelişimsel bir farklılıktır.
Bu çocuklar genelde:
Öğretmenler, ailelerle konuşurken şu mesajı vurgulamalıdır:
“Çocuğunuzun yaşadığı zorluklar onun isteğiyle değil, beyninin farklı çalışma biçimiyle ilgilidir.
Doğru destek, sabır ve yapılandırılmış rutinlerle bu çocuklar çok başarılı olabilirler.”
Ailelerin çocuklarını anlamaya, güçlü yönlerini fark etmeye ve suçlamak yerine desteklemeye yönelmesi; hem çocuğun özgüvenini hem de öğrenme sürecini güçlendirir.
Çocuğunuzun sık sık içeceklerini dökmesi, yiyeceklerini yere düşürmesi ya da eşyaları
devirmesi sizi endişelendirebilir. Akranlarına göre daha fazla kaza yaşaması, çoğu zaman dikkatsizlikten değil, nörolojik farklılıklardan kaynaklanır.
Motor Koordinasyon Farklılıkları
Otizm, DEHB veya gelişimsel koordinasyon bozukluğu yaşayan çocukların bir kısmında ince ve kaba motor beceriler akranlarına göre daha geç gelişebilir. Bu da bir bardağı doğru kuvvette tutmak, elini ne kadar hızlı hareket ettireceğini ayarlamak veya yemek kaşığını dengede tutmakta zorlanmalarına yol açabilir.
Duyusal İşleme Zorlukları
Nörofarklı çocuklar, çevreden gelen ışık, ses, koku veya dokuları farklı şekilde işler.
Çocuğunuz masadayken arka plandaki gürültüye ya da yiyeceğin dokusuna odaklanıyorsa, beyninde aynı anda motor hareketlere daha az alan kalır. Bu durum, dökülme ve kazaları artırabilir.
Dikkat ve Yürütücü İşlevler
Dikkati düzenleme güçlükleri de bu durumu etkiler. Çocuk bazen başka bir şeye dalabilir, plan yapmadan hızlı hareket edebilir veya bulunduğu anı fark etmeyebilir. Bu nedenle bardağın nerede olduğunu, elinin ne kadar yakın olduğunu fark edemeyebilir.
Gelişimsel Farklılıklar
Nörofarklı çocuklar, akranlarına kıyasla bazı öz bakım becerilerinde daha geriden gelebilir. Bu, kalıcı bir eksiklik değil, gelişim hızının farklılığıdır. Doğru destek, pratik ve zamanla birçok çocuk motor becerilerinde ilerleme gösterir.
Anlayış ve Destek
Sık sık bir şeylerin dökülmesi, çocuğunuzun isteyerek yaptığı bir davranış değildir. Bu
durum, beynin hareket, dikkat ve duyusal bilgiyi nasıl işlediğinin doğal bir yansımasıdır. Öfke yerine sabırla ve anlayışla yaklaşmak, çocuğun kendine olan güvenini koruması açısından önemlidir. Ergoterapi gibi destekleyici yaklaşımlar, bu becerilerin gelişmesine yardımcı olabilir.
“Her dökülme bir hata değil, öğrenme ve büyümenin bir parçasıdır.”
Psikolojik danışmanlık eğitimimi aldıktan sonra çevremde birçok kişinin ve çocuğun otizm veya DEHB tanısı aldığını fark ettim.
Bu durum beni daha derinlemesine okumalar ve araştırmalar yapmaya yönlendirdi.
Özellikle kadınlarda otizmin nasıl farklı göründüğünü anlatan kitapları okumaya başladığımda, kendimde pek çok benzerlik buldum.
Ancak bazı özellikler tam anlamıyla oturmuyordu. Ardından DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) ile ilgili kaynaklara yöneldiğimde, kendi deneyimlerimle birebir örtüşen birçok örnekle karşılaştım.
Tüm bu araştırmalar sonucunda, hem otizm hem de DEHB özelliklerine sahip olduğumu fark ettim — yani AuDHD olduğumu.
Bu süreci psikoloğumla da paylaştım ve ardından nöro-gelişimsel alanlarda uzmanlaşmış bir psikiyatristle görüştüm.
Böylece kendi farklılıklarımın doğru bir şekilde anlaşılması ve onaylanması uzmanlar tarafından da desteklenmiş oldu.
Bu farkındalık, hem kendimi daha iyi tanımamı sağladı hem de bugün danışanlarıma daha empatik ve derin bir anlayışla destek sunmamın temelini oluşturdu.
Otizm, sosyal iletişimde, ilişki kurmada ve davranış kalıplarında farklılıklarla kendini gösteren nörogelişimsel bir farklılıktır.
Belirtiler arasında göz teması kurmama, iletişim kurarken zorluk yaşama, tekrarlayıcı davranışlar, rutinlere aşırı bağlılık ve özel ilgi alanlarına yoğun ilgi olabilir. Her otistik bireyin özellikleri farklıdır.
Otizm belirtileri genellikle 12. aydan itibaren gözlemlenebilir ve güvenilir bir tanı çoğu zaman 2 yaş civarında konabilir. Erken tanı, özellikle belirgin iletişim ve sosyal etkileşim farklılıkları olan çocuklarda daha kolay olur.
Ancak otizmin belirtileri her bireyde aynı şekilde ortaya çıkmadığı için, tanı yaşı da farklılık gösterebilir. Bazı bireylerde, özellikle hafif belirtileri olan veya maskelere başvuran kişilerde tanı ergenlik ya da yetişkinlik dönemine kadar gecikebilir.
Cinsiyetlere göre farklılıklar:
Otizm ömür boyu devam eden bir nörolojik farklılıktır. Ancak erken müdahale ve doğru destekler, bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir.
Otizmli çocuklar bireysel ihtiyaçlarına uygun şekilde hazırlanan özel eğitim programları, dil terapileri ve davranışsal desteklerle gelişimlerine destek alırlar. Genellikle ergoterapist, konuşma terapisti, ihtiyaç doğrultusunda fizyoterapist, gelişim psikoloğu gibi farklı uzmanlardan da yardım alınabilir.
Nöro-onaylayıcı yaklaşımda, amaç çocuğu "normalleştirmek" değil, çocuğun kendi doğasını, güçlü yönlerini ve ihtiyaçlarını onurlandırarak desteklemektir. Bu yaklaşım, otistik bireyin farklılığını değiştirmeye çalışmak yerine, onun dünyayı algılama ve deneyimleme biçimini anlamaya ve ona göre uygun çevresel düzenlemeler ve stratejiler geliştirmeye odaklanır.
Örneğin, bir konuşma terapisi sürecinde, çocuk konuşmaya zorlanmak yerine, alternatif iletişim yolları (örneğin işaret dili, resimli kartlar gibi) desteklenebilir. Ergoterapide ise çocuğun duyusal ihtiyaçları bastırılmadan, rahatlatıcı stratejilerle dengelenmeye çalışılır.
Konuşma gelişimi bireyden bireye değişir; bazıları zamanında konuşurken, bazıları geç konuşur veya sözlü iletişim yerine alternatif iletişim yolları kullanır.
Bazi uzmanlarin hafif otizm dediği,seviye 1 otizm olarak da gecen durumdaki bireyler, sosyal iletişimde ve esneklik becerilerinde zorluklarla kendini gösterir ancak birey günlük yaşamda daha az desteğe ihtiyaç duyar. Bu konuda cok bilgili ve tercrubeli ve ne guncel bilgilere sahip bir uzmana bsvurmanizda fayda var. Hatta birden fazla uzmana basvurmaniz ergoterapist ve konuşma trepisti ile de gorusmenizi tavsiye ederim.
Otizmli bireyler ses, ışık, dokunma veya koku gibi duyusal uyaranlara karşı aşırı hassas (duyusal kaçınma) ya da tam tersine bu uyaranlara daha fazla ihtiyaç duyan (duyusal arayış) tepkiler gösterebilir.
Örneğin, bazı otizmli çocuklar yüksek seslerden rahatsız olup kulaklarını kapatırken (duyusal kaçınma), aynı çocuk farklı bir anda sert yüzeylere vurma, yüksek ses çıkarma gibi davranışlar sergileyerek (duyusal arayış) daha yoğun duyusal girdi arayabilir.
Yani bir çocuk aynı anda hem bazı duyusal uyaranlardan kaçınabilir hem de başka tür uyaranları arayabilir.
Son yıllarda otizm tanılarında önemli bir artış gözlemlenmektedir. Bu artışın nedeni otizmin kendisinin gerçek anlamda daha fazla görülmesinden ziyade, birkaç önemli faktöre bağlıdır:
Bu faktörler sayesinde, sadece çocuklarda değil, ergenlerde ve yetişkinlerde de otizm farkındalığı artmış, birçok birey yıllar sonra kendilerini anlamlandırabildikleri bir tanıya kavuşmuştur.
Otizmin gelişiminde genetik faktörler büyük rol oynar. Birçok genin ve çevresel etkenlerin ortak etkili olduğu düşünülmektedir.
Yetişkinlerde Otizm Belirtileri ve Tanı Zorlukları
Kadınlarda otizm belirtileri genellikle şunları içerir:
Asperger sendromu, artık Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) altında değerlendirilmekte olup, ayrı bir tanı olarak kullanılmamaktadır.
Otizmli çocuklarda tekrarlayıcı davranışlar ve yoğun ilgi alanları, genellikle dışarıdan “takıntı” olarak algılansa da, aslında bu davranışlar çocuğun dünyayı anlamlandırma, kaygılarını azaltma ve kendini güvende hissetme yollarıdır. Belirsizlikler ve ani değişiklikler otistik bireyler için stres kaynağı olabilir; bu nedenle aynı şeyleri tekrar etmek ya da belirli konulara yoğunlaşmak onlara bir tür kontrol ve öngörülebilirlik hissi verir. Ayrıca birçok otistik bireyde duyusal hassasiyetler bulunduğu için, sallanma, el çırpma gibi davranışlar duyusal düzenleme ve rahatlama aracı olarak kullanılabilir. Bu tekrarlayıcı davranışlar ve özel ilgi alanları, bireyin kendini ifade etmesine, rahatlamasına ve çevresel uyaranlara uyum sağlamasına yardımcı olan doğal bir başa çıkma mekanizmasıdır. Bu nedenle bu davranışları anlamak ve destekleyici bir yaklaşımla ele almak, çocuğun gelişimi açısından çok önemlidir.
Çocukların gelişiminde farklılıklar oldukça yaygındır ve bu farklılıklar genellikle onların dünyayı algılama biçimleriyle ilgilidir. Öncelikle çocuğunuzun iyi niyetliliği, paylaşımcılığı ve zarar vermekten uzak tavırları değerli güçlü yönleridir. Bu özellikleri düzenli olarak vurgulamanız, onun özgüvenini destekleyecektir.
Sürekli uyarmak yerine, davranışlarını nazikçe yönlendirmek ve sınır koymayı basit, net kurallarla öğretmek faydalı olur. Oyun içinde sıranın kime ait olduğunu göstermek veya paylaşımı kural haline getirmek bu konuda destekleyici olabilir.
Ebeveyn olarak yorgun hissettiğinizde mola vermeniz ve sakin bir şekilde yaklaşmanız hem sizin hem çocuğunuzun duygusal sağlığı için önemlidir. Çocuğunuzun farklılıklarını bir ‘eksiklik’ değil, özel bir gelişim yolu olarak görmek ve güçlü yanlarını öne çıkarmak, onun hem sosyal hem de duygusal becerilerini geliştirmesine yardımcı olacaktır
Ebeveynin Otizmi Kabul Etmediği Durumda İlkokul 1. Sınıf Çocuğun
Desteklemek
Bazı ebeveynler çocuklarının otizm tanısını kabul etmeyebilir. Bu durumda öğretmenler
çoğu zaman kendilerini çaresiz hisseder. Yine de sınıfta uygulanabilecek, tanıdan bağımsız
olarak çocuğu destekleyen birçok etkili ve nöro-onaylayıcı (neuroaffirming) yöntem vardır.
1. Etiketi Değil, Çocuğu Merkeze Almak
- Ailenin hazır olmadığı bir etiketi vurgulamaktan kaçının.
- Desteği “öğrenme stili”, “güçlü yönler” veya “destek ihtiyacı” üzerinden çerçeveleyin.
- Örnek: “Görsellerle daha iyi öğreniyor” ya da “Rutin olduğunda daha sakin hissediyor”
demek, “Otistik olduğu için buna ihtiyacı var” demekten daha kolay kabul edilir.
2. Tahmin Edilebilirlik ve Rutin Oluşturmak
- Otistik çocuklar genellikle rutin içinde kendilerini daha güvende hisseder.
- Görsel programlar, zamanlayıcılar, tutarlı sınıf kuralları kullanın.
- Geçişler öncesinde önceden uyarı verin (“5 dakika içinde toplanacağız”).
3. Görsel ve Çok Duyulu Destekler Kullanmak
- Resimler, tablolar ve jestler anlamayı kolaylaştırır.
- Talimatları kısa ve net adımlara bölün.
- Yazmakta zorlanıyorsa, kendini farklı yollarla ifade etmesine izin verin (çizim, işaret etme,
maket yapma).
4. Duygusal Regülasyonu Desteklemek
- Çocuğun zorlandığında gidebileceği sakin bir köşe oluşturun.
- Düzenleme stratejilerini tüm sınıfa uygulayın (“Hadi birlikte nefes egzersizi yapalım”) ki
çocuk kendini farklı hissetmesin.
- Görsellerle duygu kelimelerini öğretin (mutlu, üzgün, sinirli).
5. Güçlü Yönlere Odaklanmak
- Çocuğun özel ilgi alanlarını öğrenmeye entegre edin (örneğin matematikte trenler,
okumada hayvanlar).
- Küçük başarıları ve çabayı takdir edin, sadece sonucu değil.
6. Akran Desteği ve Dahil Etme
- Çocuğu sabırlı ve anlayışlı bir arkadaşla eşleştirin.
- Diğer çocuklara çeşitlilik ve kabulü, çocuğu etiketlemeden öğretin.
- Kapsayıcı bir dil ve empati modelleyin.
7. Ebeveynle Nazik İş Birliği
- Gözlemlerinizi nötr ve güçlü yönlere odaklı şekilde paylaşın:
* “Otizm yüzünden dikkati dağınık” yerine,
* “Talimatlar görsel ve adım adım verildiğinde daha kolay odaklanıyor” diyebilirsiniz.
- Bu desteklerin tüm çocuklara faydalı olduğunu vurgulayın.
- İletişimi olumlu tutun; çocuğun ilerlemesine ve güçlü yanlarına odaklanın.
Öğretmenin Benimsemesi Gereken Zihniyet
- Çocuğa yardımcı olmak için ebeveynin otizmi kabul etmesine gerek yok.
- Sınıfa kapsayıcı stratejiler yerleştirerek, hem o çocuğu hem de benzer ihtiyaçları olan diğer
öğrencileri desteklemiş olursunuz.
Copyright © 2025 Otizm ve DEHB - All Rights Reserved.